AYLAK DERGİ

İNSANA RASTGELESİNİZ 

“İnsana rastgelesin. . .”

Kimin cümlesiydi hatırlamıyorum. 

Kafamın içi böyle;

kimin söylediğini hatırlamadığım, beynimi dağlayan cümlelerle dolu.

Bugün bir arkadaşım intihar etti 

Filmlerdeki gibi. 

Ve filmlerdeki gibi değil.

Etrafa bi’ baktım, akıştaydı her şey.

Çevirdim kafamı hafifçe, haklıydılar çünkü; Hayat devam edebilmek üzerine. . .

Yine de içimi acıtan bir şey var bu AKIŞTA, bu kadar çabuk bir akışta; bu kadar çabuk bir UNUTUŞTA!

Düşündüm. . .

Kim söylemişti hatırlamıyorum; “İyi bir At bulsam ben de çekip giderdim!”

Kendi hassasiyetime kendi anksiyeteme kendi eski kafalılığıma kendime çekip gittim _ bir atım yoktu _ kırgın değildim kızgın değildim üzgün değildim.

Kendimle sarmaş dolaş uzadım yanlarından.

Yürüdüm.

Öyle çok yürüdüm ki, yetmedi. 

Yetmedi, bir daha yürüdüm.

Yetmedi.

Hep yürüdüm.

Uzadım insanlardan!

UZADIM YANLARINDAN!

İnsana rastgelesiniz dedim çöp kenarlarında, çıkmaz sokaklarda, cafelerde, davetlerde, sahiciliği kriz anlarında, sahiciliği tavırlarda, sahiciliği akışlarda sınanan dost meclislerinde, mezarlıkların sessiz karanlık ürkütücü çığlıklarında, inceliklerde gizli alışverişlerde. . .

elleriniz; havada. . . 

koyun bakalım birazcık da taşın altına!

Unutmayın öyle her şeyi çabucak. 

Ne kolay unutuyorsunuz. 

Canınız isterse ne kolay sizin için UNUTMAK!

Dünya etrafınızda; bu kadardan ibaret olabilir mi bu Dünya?

Bu sefer kimin söylediğini hatırlıyorum;

“Uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak. 

Düşlerimde her şeye sahip oldum. 

Uyandığım zamanlar da oldu, ama bunun ne önemi var? 

Kaç kez imparator oldum kim bilir! 

Kaç Caesar oldum, hâlâ da olmayı düşlüyorum?

Evet, çok Caesar ‘lar oldum.

Gerçek dünyada düşüncelerimizin temeli ne kadar az şeyle atılır; kibrit kutumun boşaldığını görmek, kendi kendime onu sokağa fırlatmış olmak, uygunsuz bir saatte yemek yediğim için keyfimin kaçması ve bu aşağılık dünyada hiçbir şey olmamak _ ve sonra bütün metafizik!”

Ama ne Caesar ‘lar oldum!”

Hepsi bu kadar millet!

Kendinize rastgelesiniz kendi kuytularınızda. 

Aksi mümkün değil.

Ve aksi mümkün!

Ben de iyi bir At bulurum belki, iyi bir At’a rastgelirim.

Uzarım güneşlere 

Uzatırım ömrümü 

Uzarım kötülerden uzarım iyilere

Her zaman şansım yaver gitmez, denerim yine. . .

Her şey mümkün

Belki ben de iyi bir At bulurum. . .

Çok zaman oldu;

İnsandan ümidi kestim!

İNSANA RASTGELESİNİZ 

“İnsana rastgelesin. . .”

Kimin cümlesiydi hatırlamıyorum. 

Kafamın içi böyle;

kimin söylediğini hatırlamadığım, beynimi dağlayan cümlelerle dolu.

Bugün bir arkadaşım intihar etti 

Filmlerdeki gibi. 

Ve filmlerdeki gibi değil.

Etrafa bi’ baktım, akıştaydı her şey.

Çevirdim kafamı hafifçe, haklıydılar çünkü; Hayat devam edebilmek üzerine. . .

Yine de içimi acıtan bir şey var bu AKIŞTA, bu kadar çabuk bir akışta; bu kadar çabuk bir UNUTUŞTA!

Düşündüm. . .

Kim söylemişti hatırlamıyorum; “İyi bir At bulsam ben de çekip giderdim!”

Kendi hassasiyetime kendi anksiyeteme kendi eski kafalılığıma kendime çekip gittim _ bir atım yoktu _ kırgın değildim kızgın değildim üzgün değildim.

Kendimle sarmaş dolaş uzadım yanlarından.

Yürüdüm.

Öyle çok yürüdüm ki, yetmedi. 

Yetmedi, bir daha yürüdüm.

Yetmedi.

Hep yürüdüm.

Uzadım insanlardan!

UZADIM YANLARINDAN!

İnsana rastgelesiniz dedim çöp kenarlarında, çıkmaz sokaklarda, cafelerde, davetlerde, sahiciliği kriz anlarında, sahiciliği tavırlarda, sahiciliği akışlarda sınanan dost meclislerinde, mezarlıkların sessiz karanlık ürkütücü çığlıklarında, inceliklerde gizli alışverişlerde. . .

elleriniz; havada. . . 

koyun bakalım birazcık da taşın altına!

Unutmayın öyle her şeyi çabucak. 

Ne kolay unutuyorsunuz. 

Canınız isterse ne kolay sizin için UNUTMAK!

Dünya etrafınızda; bu kadardan ibaret olabilir mi bu Dünya?

Bu sefer kimin söylediğini hatırlıyorum;

“Uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak. 

Düşlerimde her şeye sahip oldum. 

Uyandığım zamanlar da oldu, ama bunun ne önemi var? 

Kaç kez imparator oldum kim bilir! 

Kaç Caesar oldum, hâlâ da olmayı düşlüyorum?

Evet, çok Caesar ‘lar oldum.

Gerçek dünyada düşüncelerimizin temeli ne kadar az şeyle atılır; kibrit kutumun boşaldığını görmek, kendi kendime onu sokağa fırlatmış olmak, uygunsuz bir saatte yemek yediğim için keyfimin kaçması ve bu aşağılık dünyada hiçbir şey olmamak _ ve sonra bütün metafizik!”

Ama ne Caesar ‘lar oldum!”

Hepsi bu kadar millet!

Kendinize rastgelesiniz kendi kuytularınızda. 

Aksi mümkün değil.

Ve aksi mümkün!

Ben de iyi bir At bulurum belki, iyi bir At’a rastgelirim.

Uzarım güneşlere 

Uzatırım ömrümü 

Uzarım kötülerden uzarım iyilere

Her zaman şansım yaver gitmez, denerim yine. . .

Her şey mümkün

Belki ben de iyi bir At bulurum. . .

Çok zaman oldu;

İnsandan ümidi kestim!

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.