Yaz gelmiş sana…
Boncukları çıkarmışsın sandıktan,
Yıkamışsın betonu,
Yazın sıcaklığı ile çatlayan beton kanmış suya.
Bir sen ağız kenarının şekerini o alsın diye,
Şipidik terliklerle sehere koşmaktasın.
Sana yaz gelmiş…
İçilecek sular koymuşsun boşalan kola şişelerine,
Kesmişsin de çıtırtısından çekmiş canın karpuzu.
Kırdığın bir baş soğan kaşla göz arası bitmiş yeşil fasulyenin yanında.
Gör işte sana yaz gelmiş…
Baban gelmiş öğle yemeğine,
Ellerini yıkamış da kirpiğiyle kaşında kalmış harç.
Maltepe kokusu karışmış kireç kokusuna.
İçilecek sular çıkmış dolaptan
Beton gibi çatlamış yüreklere
Soğuğuyla diş etini kamaştırır
Olsun sana yaz gelmiş.
İçilecek sular, rengi güzel kokusu tuhaf olan sardunyalar…
Çuvalla alınan karpuzlar
Bal arıları içilen dikilen ebe gümeci,
Onları yiyor diye vurulan arı kuşları.
Kesince karnını bir kovan bal arası yemiş
Sahi rengi bu yüzden mi gökkuşağı…
Sana yaz gelmiş