AYLAK DERGİ

Kategori: RABİA KARABACAK

Unutulmuş kelimeler arıyorum kendime,  Bellekten ayıran zamanı. Ben ki, kadranı olmayan bir saatten öğrendim beklemeyi. İptidai imgeler yarattım zamandan, Aldım dünyanın binbir halini.…

Ne tartılır ne ölçülür bu senin gözlerin Ne anlatır ne söz söyletir. Ben bir tepeye çıktım, Taşı taşla kazıdım adını yazdım. Yabani atları…

Didem Madak’a  küflü turuncu duvar ve saksıda akşam sefası  koskoca bir incir ağacı, ocağa dikilmiş belli annemin yorgun sesi her defasında tavlar beni…

Günlerdir beklettiği mektubu açtı sonunda. Korka korka. Kork dedim, hâlâ bir şeylerden korkabilmek de güzel. Hele ki, köşe bucak kaçtıklarınsa…  “Sevgilim, İstanbul gerçeküstü…

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.