AYLAK DERGİ

ONAY DURGUN

Sayın ve Sevgili Aylık ZALİM Edebiyat Dergisi Yönetimi;

Kusura bakmayın Sayının yanında Sevgili diye de seslenmiş oldum size ama inanın derginiz ZALİM’i o kadar uzun süredir severek ve dikkatle takip ediyorum ki, ‘sevgili’ deme cüretini kendimde gördüm. ZALİM inanın ailemden biri gibi. Özellikle son sayınızdaki ‘kaybettiklerimiz’ dosyası beni o kadar etkiledi ki, daha ikinci sayınızda bu kadar cesur bir çıkış yapmanızın şokuyla dosyayı 4 -5 kez okumaktan kendimi alamadım. Adım Kaan Esrik. Yazarım.  Kısaca kendimi tanıtmam gerekirse, yazmayı seven, yazmaya ve edebiyatın kendisine âşık bir zavallı diyebilirim sanırım. Gerek evde, gerek çay bahçelerinde yazabiliyorum. Hatta şehirlerarası yolculuklarda bile, bir an kendimi pencereden yansımama bakıp şiir yazarken bulduğum oluyor.  Keza beni twitter’dan iletilerinizi paylaşan, hatta arada iletilerinizden alıntılar yapıp twitleyen komik çocuk olarak da tanıyor olabilirsiniz. Evet @kaantheyazar3 benim.  Takip etmiyorsunuz gerçi ama geçen ay içinde 15 like almış bir twitim de olmuştu. 

Efendim ben dedim ya yazarım ve yazmak benim için bir yaşam biçimi aldı. Öyle amatör yazarlardan falan sanmayın lütfen, iki ay içinde bir kitabım basılacak, konusunu ve adını yapımcının isteğiyle gizli tutmam gerekiyor ama şu kadarını söyleyeyim ‘insan’ üstüne bir kitap. Keza yazar olarak da en çok ilgimi çeken şeylerden biri insandır.  O yönden zaten arkadaşlarım beni Dostoyevski’ye benzetirler.  Görünüşümü değil, yazdıklarım yüzünden. Estağfurullah derim ben genelde çünkü bence derginizin ilk sayısında da belirttiğiniz gibi Dostyov çok iyi bir yazar.  Ayıptır söylemesi hep öyle düşünüyordum zaten ama ZALİM’in kapağında da Dosto’nun resmini görünce emin oldum. 

Yazma sebebime gelince, tabi ki öncelikle bütün ZALİM ekibini kutlamak istemem temel sebep. Kutlarım!  Ha madem o kadar mail yazıyorum, bir tek kutlamak da olmasın diye… Yani konu açılmışken diyelim…  Önümüzdeki sayı Ahmet Hamdi Tanpınar dosyası yayınlayacağınızı öğrenmiş bulunmaktayım. Eminim bütün ekip Tanpınar hakkında gerekli her şeyi yazacaktır. Yaşamını, önemini, eselerini, Tanpınar okumanın kendilerini kattıklarını… Dolu dolu bir sayıyla karşımızda olacaksınız. Benim önerim ise şu, neden hiç Tanpınar okumamış birinin hayatında değişmeyen şeyleri yazan biri de olmasın? Yani tamam Tanpınar okumak atıyorum hayatını değiştirmiştir ama ya okumamak ne yapmıştır başka bir hayata?

Efendim ben hiç Tanpınar okumadım. Şimdi gururlanıyor gibi olacağım ama kapağını bile açmışlığım yoktur.  Okuyanla yan yana gelmekten bile erinirim.  Çünkü okuyanların hayatı değişmiştir, besbelli daha güzel olmuştur. Ve bunu tahminen sürekli anlatırlar. Ama benim öyle değil efendim, tipik bir Tanpınar okumamış gibi sizi temin ederim hayatım berbattır. Hani köpek bağlasan durmaz derler ya, beni bağlasanız ben de hiç durmam. Öyle pis, öyle zavallı, öyle şuursuz bir insanım ki, efendim açık konuşalım sokakta beni görseniz yolunuzu değiştirirsiniz. Zaten kel ve köse olduğumdan da şüphelenmekteyim. Büyük ihtimal kısırım zaten. Kulağım duymaz, gözüm görmez, kumara meyilli, alkolik, şerefsiz ve biraz da ayran gönüllü bir kimseyim. Dilimi mazur görün Allah benim belamı versin!

Neden? Çünkü Tanpınar hiç okumadım. Ve kendimi önümüzdeki sayı derginizde yazacağım kısa öyküde çok açık anlatabilirim bence. Ne dersiniz? Derginize çok hoş bir renk katabileceğimi düşünüyorum… 

Tabi bu şart değil, isterseniz yani yoksa editörünüz da olabilirim. Türkçe diline hakimimdir.  İsterseniz kapak resmi de çizebilirim. İlkokulda resmim 5’ti. ‘Beş’  de bizim zamanımızda en yüksek nottu. Şimdiyi bilmiyorum.

En kısa sürede dönüş yaparsanız ben de çalışmaya hemen başlarım ki öykü zamanında yetişir.

Mete ESRİK

26.01.2019

Not: iban numaram ektedir.

Not2: bu sayı için geç kaldıysam gelecek sayıdaki dosya yazarını da kesin okumamışımdır. Ben pek okumam. Teklifim geçerlidir. 

Not 3: mail’im sizde yoksa twitter’dan da ulaşabilirsiniz bana.  

Not 4: fal da bakılır.

ÇİZİM: ERCAN ÜÇER

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.