AYLAK DERGİ

SÜPERMEN 1.BÖLÜM

SÜPERMEN

Ben Hidayet; kısaca Süpermen. Evet biliyorum pek kısa olmadı. 

2000 yılında Züleyha diye bir kızı seviyordum. Kız çok güzel, latif şirin, hem kitap kurdu hem bir ahu, eli yüzü düzgün bir içim su. Kızı istemeye gittiğimizde Süpermen olduğumu söylediğim için kızı bana vermemişlerdi. Ne kumar oynarım ne kavga ederim hayatımda bir kere bile bara gitmiş adam değilim. Züleyha’nın babası Zafer amcaya, Süpermen olduğumu söylediğimde “Senden Süpermen mi olur? Eve hırsız girecek olsa buyur içeri gel dersin. ” dedi ve bizi evinden kovdu. Zaten Battal Gazinin torunlarına “Ben Süpermen’im” dersen ya meczup derler ya da ciddiye almazlar. Daha sonrasında farklı yollar denesem de kızı alamadım. Züleyha’da çok çırpındı ama o evden bana bir türlü uçamadı. Kaçmayı denedi kaçamadı. Yani ne  yaptım ne ettimse olduramadım. Züleyha hayatımda öylece kaldı. Önemli olan Süpermen olmak değil insan olabilmekmiş…  Hayatımın geri kalan kısmında pek çok kızla tanıştım kiminde az muhabbet, kiminde naz derken bu yaşıma kadar bekar kaldım. Evet ben bir Süpermen’im. Aslında muhasebeciyim hobi olarak Süpermenlik yapıyorum. Daha doğrusu bir zaman sonra hobi oldu çünkü para yok. Evet Süpermenlikte para yok, kazanamıyorsun. Belki içinizden “Türk’ten Süpermen mi olur?” diyorsunuz; ama ben oldum.. Nasıl mı? Orasını ben de bilmiyorum “sorgulama” dedi. Uçamıyorum ben kaçıyorum. Nasıl mı? Bak bunu anlatırım. Günlerden bir gün ofisten çıkmış bakkala uğramış bir kova yoğurt ve bir ekmek almış evime doğru gitmekteyim. İstanbul’un ıssız sokaklarının birinden geçerken bir kadının tekme tokat dövüldüğünü gördüm. Ceketimi, gömleğimi çıkarttım ve annemin pazardan aldığı Süpermen tişörtünün verdiği özgüven ve tişörtün altındaki atlete güvenerek “Bırakın ulan kadını!” diye bağırdım. İlk önce beni fazla takmadılar. Kadını döven bir grup erkeğe küfür ettim. Gururlarına dokunmuş olacak ki kadını bırakıp benim peşimden koşmaya başladılar. (Bazı erkekler bir kadını dövünce değil de kendilerine küfür edilince gururlarına dokunuyor.) Neyse bunlar kadını bırakıp benim peşimden koşunca kadın da başına gelen kötü olaydan kurtulmuş oldu. Kendimi övmüş gibi olmasın ama İstanbul’un ara sokaklarında hiçbir babayiğit beni yakalayamaz. Ben bu kayıp şehrin ana caddelerinin, ara sokaklarının ve hatta çıkmaz sokaklarının krokisini süper beynime çizmişim… Sen niye kendine Süpermen diyorsun diye soracak olursanız; babam ve annem ele güne karşı “Bizim oğlan muhasebeci.” demesin “Süpermen!” desin, övünsünler benimle diye. Ama babam hiçbir zaman bununla övünmedi tam tersi adam beni sürekli gömdü. Gün gelecek babama öyle bir Süpermenlik yapacağım ki benimle gurur duyacak… Anneme Süpermenlik yapmama gerek yok. Anneme bir sarı lale alsam yine gurur duyar benimle; çünkü o benim annem… Daha ilk yazıdan her konuyu anlattım nerdeyse,  devamını bir dahaki yazıda anlatayım. Şimdilik kırmızı pabuçlarımla veda ediyorum sizlere… 

Onur Doğan

ONUR I1I : ALP I0I #TefrikaMaçı

Çizim: Ercan Üçer

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.