AYLAK DERGİ

SÜPERMEN 3.BÖLÜM

SÜPERMEN’İN DUASI KABUL OLUR MU?

Ben çocukken hep Süpermen olmak isterdim, babaannem ise Türk kahramanlar dururken gavur kahramanları sevmemi hiç sevmezdi. Babaannemin derdi milliyetçilik miydi, yoksa din kardeşliği miydi hala anlamış değilim.


Tarih 31 Aralık 1991 Salı saat 07.26
Bir önceki gece içim içime sığmayarak uyumuş, gece ara ara uyanıp havanın aydınlanıp aydınlanmadığını kontrol ederek geceyi geçirmiştim. Sonunda sabah olmuştu, yakınlardan gelen çökelekli yumurta kokusu ve kömür sobasının üstündeki ekmek kokularıyla uyandım. Domates, biber ve patlıcanla kahvaltımızı yaptık. Şimdiye kadar yazdıklarımın benim için hiçbir önemi yok. Buraya kadarını, bundan sonrasını nasıl iple çektiğimi size anlatmak için yazdım.
Hava kararmaya başlıyor, annem ailecek yiyeceğimiz akşam yemeğinin yemeklerini yapmaya başladı bile. Akşam oldu, babam işten geldi ve sofraya oturduk. Bu akşam oturduğumuz sofra önceki akşam sofraları gibi sıradan değil. Bu sofrada özene bezene hazırlanmış pirinç pilavı ve fırında yapılmış tavuk var, muz bile var bu sofrada. Bu sofra yılbaşı sofrası. Yemekler yenildiğine göre çaylar, karışık kuruyemişler, cipsler de gelebilir artık. Çok geçmeden onlar da geldi. Babam aldığı çeyrek yılbaşı bileti bize çıkarsa neler yapacağımızı düşünürken annem gecenin sonunda yıkayacağı bulaşıkları düşünüyor. Bunlardan bağımsız babaannem yatsı namazını kılıp kılmadığını hatırlamaya çalışıyor ve bunlardan tamamen bağımsız ben, Noel Baba’nın hediye listesinde bu sene ben de var mıyım, istediğim Süpermen kostümünü bana getirecek mi diye düşünüyorum. Belli ki hepimiz için bu gece önceki cümle kadar uzun olacak. Anneme “Noel Baba bu sene bana Süpermen kostümü getirir mi?” diye sorduğumda babaannemin İslam’ı yayma çabasıyla karşılaşıyorum. Anneme sorduğum soruyu babaannem şöyle yanıtlıyor “Elin gavur adamından, gavur çocuğun kostümlerini isteyeceğine Nasrettin Hoca’dan birkaç fıkra ezberle. Sana anlattığım Keloğlan gibi annenin ve benim sözümü dinle.” Babaanneme “Ne diyon babaanne ya?” der gibi baktığımda, “Sen anca öküz gibi gözüme bak” dediğini duyumsuyorum. Ben babaanneme hiçbir şey söylemeden yatağıma giderken babaannem kendi kendine söylenmeye devam ediyor.
Karanlık odada beni aydınlatan tek şey Süpermen olma hayali. Süpermen’i o kadar çok seviyordum ki o yaşlarımda Süpermen için dağları deler yol açarım, denizleri kuruturum, gök kubbeyi yerlere çalarım, canımı istese canımı bile ona kurban ederdim. Şöminemiz olmadığı için sabah uyandığımda kömür sobamızın hemen yanında bir Süpermen kostümü görmeyi hayal ederek uykuyla; mavi, kırmızı bir yolculuğa çıkıyorum.
Sabah uyanır uyanmaz sobanın etrafına baktım. İlk defa kömür sobamızın yanında kömür ve odun yerine şeffaf naylonla poşetlenmiş kostüm gördüğüm için göz kapaklarım aniden gözlerimin en tepesine çıktı. Adeta Süpermen gibi uçarak kömür sobamızın yanına kondum. Poşetlenmiş kostümü bir hışımla açtım. Poşeti açar açmaz kostümleri kısa ama kalın bedenimde buldum. Babaannemden alışkanlık olmuş olacak ki o an, orada şükrettim. Şükretmeyi, tek yumruğumu havaya kaldırarak adeta Süpermen’e selam verircesine gerçekleştirdim.
Elim ve hedefim yanlış olmuş olacak ki mavi, kırmızı yolculuktan hemen uyandım. Her sabah olduğu gibi bu sabah da yakınlardan gelen çökelekli yumurta kokusu ve kömür sobasının üstündeki ekmek kokularıyla uyandım.

ONUR DOĞAN

ONUR I2I : ALP I1I

#TEFRİKAMAÇI

ÇİZİM: SERDAR ERSUN

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.