NEJAT UYGUR
“Nejat Uygur,çok önemli bir sanatçı.Jestleri,mimikleri,plastik kıvraklığı elbette onu bir geleneğin temsilcisi yapıyor. Bunun yanı sıra Nejat Uygur,tiyatrosunu tek başına kurmuş,yürütmüş,ayakta tutabilmiş insandır. Yani emek vermiştir,gerektiğinde bilet satmıştır,gerektiğinde tuvalet temizlemiştir.Tıpkı bizim gibi.”
Giriş yazısında Yıldız Kenter’in de vurguladığı gibi,hakiki bir tiyatro emekçisidir Nejat Uygur ve sahneye her çıkışında geleneksel tiyatromuzun geleceğe güncel bir şekilde aktarılabilmesi için adeta bir sosyolog gibi çalışıp anlık nabız tutmuştur. Sonuçta Nejat Uygur,çağdaş bir tulûat ustasıdır ve bütün ustalar gibi sahnedeki zamanlama beceresi ile ünlüdür.Asla teklemez,lafı gediğine yedi yaşındaki bir çocuğun da yetmiş yaşında bir büyüğün de şıp diye kavrayabileceği bir incelikle koyar.Üstelik bunu kimseyi küstürmeden ve kimseyi kırmadan yapar. Esasında sahnede gülüp hüzünlenen,türlü şakalar yapan,bazen şiirler okuyup bazen muazzam bir beceriyle susan kişi Nejat Uygur değil bütün bir Türk toplumunun iç sesidir.
Nejat Uygur ekolüne yakından bakanlar,onun mevcudiyetinde;Kel Hasan’ın,Abdi’nin,Naşid’in,Şevki’nin ve İsmail Dümbüllü’nün repliklerini duyacaklardır.Şu anda bu satırları yazarken bile Kel Hasan’ın giysileri içindeki Nejat Uygur’un o meşhur sürreaslist repliklerinden birinin,Kel Hasan’ın gaz tenekesi gibi ortaya doğru yuvarlandığını işitebiliyorum. Öyle ya,Nasrettin Hoca,köy meydanında amuda kalkmış ve şöyle demiş: “Dikkat çekmeyi başardım,şimdi bir de sosyal mesaj gerek” Bir komiğin,koca bir toplumun dikkatini çekmesi,başını kaldırıp bir kerecik bakmasını sağlaması öyle kolay bir iş değildir. Dedik ya,bu biraz da geleneğin,içinde yaşadığın toplumu okuyabilmenin bilgeliğidir.
Hiç şüphesiz Özel Tiyatrolar Tarihimiz içre bir rekorun da sahibidir Nejat Uygur. Tiyatrosunu onca zorluğa ve baskıya rağmen didine didine ayakta tuttu ve ilkelerinden de,geleneğe karşı o vefalı tavrından da asla taviz vermedi. Bugün Şişli’nin sokaklarında gezerken,Kurtuluş’un caddelerinde dolaşırken Nejat Uygur’un repliklerini duyar gibi olurum. İdil Sineması’na bakarken hiç değilse o binanın kamulaştırılıp güzel bir Nejat Uygur Tiyatrosu yapılmayışına hayıflanırım. Çevre Tiyatrosu’nun girişine ya da bir kıyısına güzel bir Nejat Uygur plakası asılmayışına “Evet,usta tiyatrocu Nejat Uygur şu şu yıllar arasında burada oyunlarını oynamıştır” yazılmayışına hayıflanırım.
Anadolu konservatuarı mezunudur.Kendi değimiyle halkımızın espri gücünü ve taşlama yeteneğini köy köy gezerken öğrenmiştir ve bunların çoğunu sahnede bizzat uygulamış,bir anlamda güzel kopyalar çekmiştir. Sevmediğiniz,düşüncelerine katılmadığınız insanları da bir aydın olarak dinleyip onları hissedebilmek kolay iş mi? Toplumu tüm renkleri ve tüm sesleri ile öğütüp repertuarınıza katabilmek basit bir iş mi? Nejat Uygur’dan biz bugün ne öğrenebiliriz? Her zorluğa inat hiç yılmadan bu güzel ülke için bir çivi çakmaya çabalamayı,umudumuzu hiçbir koşulda yitirmemeyi öğrenebiliriz. Nejat Usta,Yıldız Kenter’in de dediği gibi yeri geldi tuvalet temizledi,yeri geldi sırtında taş taşıdı,yeri geldi tiyatrosunu yaşatmak ve geleneği ayakta tutmak için türlü eziyetler çekti. Bu iş şayet bir bayrak yarışı ise bu ev ödevlerini iyice bir not tutup bizden sonraya aktarmalı ki bu süreçler hiç değilse sonraki nesiller için aynı zorlukta geçmesin. Hiç değilse geleceğin ustalarının ilk repliklerini söyledikleri salonlar rezidanslara,alışveriş merkezlerine dönüşmesin.
Müjdat Gezen’e “En beğendiğiniz komedyen kimdir?” diye sorduklarında hiç tereddütsüz “Dünyada Şarlo,ülkemizde ise Nejat Uygur” demiştir. Elbette Nejat Uygur gibi bir ekolün ispata ihtiyacı yoktur ama “Şarlo ayarında oyuncu olmak” demenin,bu sanatta varılabilecek en son noktayı vurgulamak için kullanılan bir söylem olduğunu hatırlatmayı da borç bilirim.
Nejat Uygur neden bu kadar çok sevildi sorusuna gelecek olursak:sahneye her çıkışında sırtında en az 400-500 yıllık bir tiyatro kültürünü taşıyan bir usta elbette kendisi ile aynı işi yapan rakip tiyatroların yöneticileri tarafından da saygı görür ve baş üstünde tutulur. Bunda şaşılacak hiçbir şey yoktur. Zaten bu ülkede herkes bilir ki,Türk Tiyatrosu Nejat Uygur- Nejat Uygur da Türk tiyatrosudur. Yani ikisi artık iç içe geçmiş birer kaşık gibidirler. Dilerim ki bizden sonraya da bu yazdıklarım böylece kaydoluna. Benden dilim döndüğünce not tutması artık… Sürçi lisan ettiysek affola…