AYLAK DERGİ

HALDUN DORMEN

AH ŞU SALONSUZLUK

Türkiye’de tiyatro hayatını istenilen düzeye getirmek, ne devlet yardımıyla olur, ne yeni Türk yazarların yetişmesiyle, ne de ülkenin dört bir yanında konservatuvarlar açmakla… İlk önce tiyatroyu sergilemek için, basit de olsa salonlar gerek. Salon olmadan, tiyatroyu halka iletecek sahne olmadan, ne eğitilmiş oyuncu, ne Türk tiyatrosuna yön verecek yazar, ne de iyi niyetli seyirci görevini yerine getirebilir. “Her yer tiyatrodur” demiş entelektüelin biri… Her yer tiyatro olabilir, ama ne yapalım ki her yerde tiyatro oynanamaz. Kesinlikle oynanamaz. Zaman zaman bir köy meydanında, bir sokak köşesinde, bir mahalle kahvesinde bazı gösteriler, hatta adına tiyatro diyebileceğimiz ufak tefek skeçler sergilenebilir, ama bunlar bir ülkenin tiyatro hayatını simgeleyecek eserler olamaz. Bizim gibi tiyatro salonu kıt bir ülkede, olanları da yıkıp yerlerine pasajlar yapmak, ülkenin sanat hayatına ve tiyatro kültürüne yapılmış en büyük haksızlık, hatta cinayettir. 

Naşit’in Şehzadebaşı’ndaki ünlü tarihi tiyatrosu korkunç bir iş hanı olmuş, Beyoğlu’ndaki Eski Komedi, bir konfeksiyon atölyesine dönüşmüş, İstanbul’un belki de en güzel tiyatrosu olan Fransız tiyatrosu (eski Ses ve Dormen) seks filmleri göstererek ayakta durabiliyor. Karaca hiçbir işe yaramadan yıkılacağı günü bekliyor, yarım yamalak da olsa birçok topluluğa kollarını açmış olan Samanyolu’ndaki iki ümit tiyatrosunun yerinde bugün yeller esiyor. Gen-Ar yok oldu. Dram yandı. Tepebaşı Komedi yıkıcılara teslim edildi. Daha bu liste uzadıkça uzar… 

Durum böyleyken ciddi bir topluluk kurmak isteyen bir tiyatrocu ne yapsın? Hangi salona güvenerek tiyatrosunu açacağını ilan etsin? Bir sinemanın matineleri arasına mı sıkışsın, başka bir topluluğun merhametine mi sığınsın? 

Evet, son yıllarda tiyatro alanında birçok önemli atılımlar yapılıyor, ama bence en önemlisi elde kalmış tek tük tiyatro salonunu kanuni bir teminat altına almak ve devletçe, Vakıflarca veya büyük kuruluşlarca ciddi topluluklara basit fakat işe yarayacak salonlar sağlamak. Aksi halde tiyatro işi hiçbir zaman gerçek bir çözüm bulamaz bu ülkede. Kendimizi boş yere kandırıp vakit geçirmeyelim. 

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.