AYLAK DERGİ

ARİSTOFANES BAYİLER TOPLANTISINDA 

    Öğlen kalkması söz konusu uçağımız yarım saat gecikme ile havalandı İstanbul’dan. İzmir’e gidiyorum. Uçak boş gibi. Yol arkadaşlarım Yıldız Kenter ve Mehmet Birkiye. Ocak ayının yirmi biri, pazartesi, seksen beş yılı. Yıldız Hanım şaşırtıcı çalışkanlığı içinde gözünde gözlük, elinde bir metin uçakta çalışmalarını sürdürüyor. Ona çok yakışan ve güzelliğine güzellik katan bu haline bayılıyorum. Mehmet uçaktan korkuyor. Ben de sürekli

-Şu an düşüyoruz galiba… Bu bir düşüş değilse birazdan mutlaka düşer bu uçak. Ben hiç düşmeyen uçağa rastlamadım, diye gevrek kahkahalar atarak onu daha da ürkütüyorum. Yıldız Hanım, gürültümüzden rahatsız olduğunu belirten gözlük üstü bakışlar sergiliyor. Susuyoruz.

-Affedersiniz hocam! Dersteyiz ya Yıldız Hanım her an yazılı yapabilir.

Mehmet Birkiye ile 1971’de birlikte başladık tiyatroya; Grup Oyuncuları’nda. O tiyatro çok uzun ömürlü olmadı. Sonra birlikte Kenter Tiyatrosu’nda Güner Sümer’in sahneye koyduğu Maksim Gorki’nin “AYAKTAKIMI ARASINDA’’ oyununun okuma provalarına başladık. Daha provaların başında kendimi huzurlu hissetmeyerek ayrıldım. Mehmet Birkiye ise Kenter Tiyatrosu’nda kaldı. Yıldız Hanım bir iki okuma provasına gelip kendisine sürekli

-Sifonu çektin mi, tuvaletin ışığını söndürdün mü? Diye sorduğu için çok utanarak bir daha provalara gelmeyen çocuğun ben olduğumu herhalde anımsamıyordur. Yıllar sonra özel tiyatro patronu olunca anladım; Yıldız Kenter’in o zamanki telaşını. Bizim tiyatroda oyuncu arkadaşlar soyunma odalarında,  tuvalette ve kuliste ışıkları söndürmeden çıkıp gidiyorlar tiyatrodan. Işıkçı şalteri indiriyor, onun için konu kapanıyor. Sabahleyin temizlik için gelen şalteri açıyor ve bütün gün boşu boşuna soyunma odaları, tuvaletler, kulis ve her yerin ışıkları yanıyor. Elektrik saati manyak-fırıl dönüyor. Ben de o haysiyetli elektrik faturasını ödemek için turneye gidiyorum. Bunları düşünerek bir sigara yaktım. Müthiş bir sevgiyle baktım derin bir çalışma içinde olan Yıldız Hanım’a.

      Kenter Tiyatrosu pazartesi ve salı günleri İzmir’de oynuyor. Onlar oyuna gidiyorlar, ben ise Çeşme’ye, televizyonda reklamını yaptığım Vestel televizyonlarının bayiler toplantısına.

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.