Seni ne zaman düşünsem boğulurdu bir deniz, başka bir denizin içinde.
Ben yok olmam sanmıştım.
Ya ben doğmayı bilmiyorum küllerimden,
Ya da henüz düşmedim bir yangının ellerinden.
Hayallerimin en içindesin, senin saçların hep güzel.
“Hayatı haz almak için yaşarsan mutlu olamazsın. Hayatı depremlerle yaşamak lazım” demiştin.
Fakat ben ölene kadar yaşamak istiyorum!
Fakat ölmeye ne kadar da yakınız Füruzan.
Seni ne zaman düşünsem kusurlu bir akşam örter sanmıştım yokluğunu.
Gözlerimi kapatınca hiçbir şey görmem sanmıştım.
Konuşmazsam susarım sanmıştım.
Uyursam unuturum sanmıştım.
Gökten turuncu yağardı ne zaman seni düşünsem.
Fakat içimdeki karanlık beni büsbütün sardığından beri görmedim sabahı.
Fakat senin saçların hep güzel.
Vicdanlı sanıyordum kendimi, ne zaman uzun ince bir çizgiyi yol edinmiş karıncaların üzerinden atlasam.
Kaldırım taşları arasında açan o çiçeğin üzerine basmadan yürüdüğümde hani.
Seni ne zaman düşünsem iyileştirdim sanıyorum dünyayı, ne güzel Füruzan!
Saçların ne güzel Füruzan!