MUHSİN HOCA
Kendimi bildim bileli tiyatro meraklısı olduğumdan, Muhsin Ertuğrul adı benim için yaklaşılmaz ve erişilmez bir sembol olmuştu.
Adını duymak bile heyecanlandırır, ürkütürdü beni. Sonra Amerika’ya tiyatro tahsiline gitmiş ve bir yaz tatilimi geçirmek üzere İstanbul’a dönmüştüm. Bir aile dostumuz beni Muhsin Bey’e götürmek istedi. O zaman 21 yaşındaydım, güldüm. Sanki Muhsin Bey’e götürülmek, tanıştırılmak kolay bir iş miydi? Aile dostumuz ya alay ediyordu, ya da bazı şeyleri bilmiyordu. Fakat işin şaka olmadığını bir gün Dragos’a doğru yol alırken fark ettim. İş ciddileşmiş ve ben erişilmez sembole doğru gidiyordum. Heyecanımı anlatmama imkan yok. Dragos’taki evin ufak şık tahta kapısının tokmağını vurduğumuz anda duyduğum o garip korkuyu bir daha hissetmedim. Birdenbire kapı açıldı son derece güler yüzlü yumuşak bir insan kapının ardında “Hoş geldin Haldun Paşa” diyordu. Düşünün bir kere, erişilmez sembolüm adımı bile biliyor ve bana “Haldun Paşa” diye hitap ediyordu. O anda dizlerim çözüldü, çenem açıldı ve Muhsin Bey’e olan uzaktan hayranlığım gerçek çehresini buluverdi.
Bugün Dragos’taki o küçük kapının tokmağını vurdukça, Türk sahnesinin en ünlü sesinin “Haldun Paşa” sözünü tatlı ve garip bir ürpertiyle hatırlıyorum.
Bugünün Türk Tiyatrosu ki, birçok insanın aksine ben bugün Türk Tiyatrosu’nun çok sağlam bir yöne gittiğine inanıyorum, ancak Muhsin Hoca’nın bilinçle ve yıllar boyu süren tükenmez bir sevgi ve inatla açtığı yolda yürümekle olmuştur. Öğrenci matineleri koymakla bugün bizim seyircimizi yaratması, Shakespeare, Moliere, Goldoni gibi klasik ustaların yanı sıra Beckett gibi en avangard yazarları yetişmekte olan bir seyirciye sunması, onun bu yolda ne kadar bilinçli olduğunu ispat eder. Ben, Muhsin Hoca’yı oyuncu olarak hiç seyretmedim. Rejisi altında da bir “Cinayet Var” ve “Hamlet” piyeslerine çalıştım. Bence onun en önemli yönü tiyatroculuğu, daha doğrusu tiyatronun ta kendisi olmasıdır.
Çocukluğumdaki o erişilmez sembol, şimdi köklü, sağlam, gerçek bir anıttır.
Büyük Muhsin Hoca, “Haldun Paşa” sizi gördüğü zamanda, duyduğu zaman da aynı heyecanı duyuyor, seviniyor, gururlanıyor.
HALDUN DORMEN