AYFER FERAY
Murathan Mungan onun için Fransız olsaydı şimdi bir ikondu demiş. Benim için burada da bir ikondu. Onunla birlikte çalışmak, onunla sohbet etmek insana büyük mutluluk verirdi. Onun kadar güzel bir kadının aynı zamanda mükemmel bir oyuncu olması şaşırtıcı bir şeydi. Bu büyüsünü birlikte oynadığımız “Şahane Züğürtler” oyununda bütün tiyatro severlere defalarca kanıtladı ama kendi bunun pek farkında değildi. Fazla titizdi. Bu nedenle “Selam Meloş (Hello Dolly)” müzikalinin fazla tutmaması, beklenen sonucu vermemesi onu çok üzmüş, oyunun kendi yüzünden tutmadığına inanmıştı. Hayal kırıklığı o kadar büyük oldu ki bütün ısrarlarıma rağmen tiyatroyu bırakmaya ve yaşamını Bodrum’da sürdürmeye karar verdi. Ayfer’in bu kararından sonra onu ölümüne kadar ancak Bodrum’a gittiğim zaman görebiliyor, eski anılarımızı orada yad ediyorduk. Ayfer, Betûl ile evli olduğumuz yıllarda her oyundan sonra bize gelir, çay içerek, konuşa konuşa sabahı ederdik. Betûl’ün de çok sevdiği bir insandı. Sevilmeyecek hiçbir tarafı yoktu Ayfer’in. Onu bizler de tiyatro dünyası da çok erken kaybetti. Doğduğu ve çok sevdiği Bornova’da adına bir tiyatro yapılmış ve biz de o tiyatroda bir kez oynama fırsatı bulmuştuk. Onun adına yapılan bir tiyatroda oynayacağım için çok heyecanlanmıştım fakat hayal kırıklığım çok büyük oldu. Baştan savma yapılmış bir açık hava tiyatrosuydu. O kadar bilinçsizce yapılmıştı ki orada oynamak çok zor oldu. Onun güzelliğine ve yeteneğine layık bir tiyatro değildi. Umarım o yıldan bu yana Ayfer’in şanına, büyüklüğüne layık bir yer yapılmıştır. Bornova Belediyesi bunu ona borçludur. Ayfer Feray bence Türk Tiyatrosu’nun gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biridir. Nurlar içinde yatsın. Onu çok özlüyorum.