AYLAK DERGİ

KAAN YILMAZ

PERRAN KUTMAN İÇİN

 Hayatımız boyunca yeni insanlarla tanışırız. Tanıştığımız kişilerin çoğunun harika insanlar olduğunu düşünmeye meyilliyizdir. Ancak yine bu yeni kişilerin çoğu o kadar da harika olmadıklarını gösterirler. Bu beklenti sebebiyle aynı hayal kırıklığını tekrar tekrar yaşamak zorunda kalan bizlerin “bıkkın asosyaller” haline gelmemiz çok normal bir değişim olarak kabul edilebilir. Ancak gerçek hayatta durum böyle değil tabii ki. Belki bunun sebebi hakkında akıl yürüttünüz, belki de hiç düşünmediniz bile. Ben, bıkkın asosyaller olmayışımızın tek sebebinin, gerçekten harika olan insanların varlığı olduğuna inanıyorum.

   Daha öncesinde yaptığım ufak tefek işleri saymazsak, Hayat Bilgisi benim profesyonel olarak çalıştığım ilk işimdir. Ve ilk işimde gerçekten harika insanlarla çalıştım, onlardan öğrendim, onların arasında büyüdüm. İşte bu insanlardan biri olan Sevgili ve Saygıdeğer Perran Kutman, benim hitabımla Perran Abla hakkında kendi açımdan küçük bir yazı sunabilirim umuduyla başlıyorum.

   Kadronun çoğunluğunu oluşturan öğrenciler olarak yaş aralığımızın 18 – 22 olduğunu hesaba katarsanız, tabii ki gayet hareketli, gürültülü, ele avuca sığmaz çocuklarla dolu zor bir dizi seti olduğunu hayal edersiniz. Usta oyuncular ve gençlerin buluştuğu böyle bir ekipte, tüm uyumu ve disiplini sağlayanlar doğal olarak “ustalar” olacaktır. Bu uyumun ve disiplinin sağlanması konusunda nasıl tavır alındığı, nasıl davranıldığı ve nelerin yapıldığı benim için kilit noktadır. Çünkü böyle bir durumda nasihat ve uyarılarla, hatta azarlayarak da hareket edebilirsiniz, sadece iyi bir örnek olarak da… İşte Perran Kutman buradaki “iyi örnektir”. Bugün dahi aynı şekilde devam ettirdiğim çalışma şeklim, disiplinim, mesleğime bakış açım konularında Perran Kutman’a ve birlikte çalıştığım herkese çok şey borçluyum. Birlikte çalıştığı herkese karşı duruşu, davranışı ilk dikkatimi çeken özelliği oldu. Bu duruş, mütevazılığın ötesinde iyi bir kalp gerektirdiğini anlayabileceğiniz güzellikte bir duruştur. Birlikte çalıştığımız zaman zarfında Perran Ablayı sürekli izledim: açı değişirken sakince bekleyişini, gözyaşı dökeceği sahnede konsantre olamadığında gözlerini gökyüzüne ya da boşluğa dikerek hazırlanışını, sette birlikte çalıştığı herkesin işini kendi açısından kolaylaştırmak için yaptıklarını, hepimize bir lakap takıp beni de “küçük prensim” diyerek sevişini… Bütün bir set, ustaların biriktirdikleri tecrübeleri izleyerek öğrendiğimiz bir okul halini aldı demek yanlış olmaz.

   Perran Kutman, hayatıma kattıklarıyla kalbimde yeri olan harika insanlardan biri.  Daha nice yazmak istediklerim olsa da bu yazıyı abartmadan, olabildiğince sade şekilde tutmak niyetindeyim. Son olarak şunu söylemek isterim: Perran Kutman gibi harika insanlardan öğrendiğim en güzel şey, hayatta her şeyden önce iyi bir insan olmaktır.

Saygılarımla.

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.