DEVEKUŞU
Devekuşu Kabare Tiyatrosu deyince aklıma ilk önce Haldun Taner gelir. Edebiyatımızın ve Türk Tiyatrosunun bu değerli ismi, batıda izlediği “Kabare” oyun tarzını Türkiye’ye ilk kez getirmiş ve Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ahmet Gülhan, Cihat Tamer gibi oyuncularla Devekuşu adını verdiği tiyatroyu kurmuştur. Avrupa’ da ‘Kabare’ adı verilen 50-100 kişilik, içki içilen, müzik dinlenen ve tiyatro oyunları da sergilenen küçük salonların benzerini İstanbul’da gerçekleştiren üstat, önce kendi yazdığı oyunlarını, sonraki yıllarda da Umur Bugay, Ferhan Şensoy ve benim gibi yazarları da yönlendirerek, destekleyerek oyunlarımızın sahnelenmesini sağlamıştır. Kendisini sevgi ve saygıyla anıyorum.
Devekuşu’nda birkaç yazarla birlikte yazdığımız “Dev Aynası” isimli oyunda benim de bir tane skecim vardı. 1980 yılındaysa tamamı bana ait olan “İnsanlığın Lüzumu Yok” isimli, hayvanlar arasında geçen skeçlerden oluşan oyunumu oynadılar, ilk kez.
Oyunun ilk yirmi sayfasını yazıp İzmir’ e gitmiştim. Zeki Alasya ve Metin Akpınar yemek yiyorlardı. İkisi de yemeği bırakıp “Oku çabuk, merak ediyoruz.” dediler. Ben elimdeki yirmi sayfayı okumaya başlayınca Zeki sürekli kahkahalar atıyordu. Metin ise hiç gülmüyor, dikkatle dinliyordu. Okumam bitince Metin Akpınar bana şöyle dedi:
“Bu yirmi sayfada bile her şey belli. Bak Kandemir, biz bu oyunu en fazla üç gün oynarız, devekuşunun sonu olur, tiyatro batar!”
Ben şaşkınca yüzüne bakarken lafın gerisini getirdi:
“Ya da üç yıl oynarız, öyle bir oyun yazmışsın!”
İzmir dönüşü oyunun tamamını yazıp verdim. Veee! Devekuşu tarihinde tam üç yıl oynanan tek oyun oldu; “İnsanlığın Lüzum Yok”
Sonraki yıllarda “Yasaklar”, “Geceler”, “Şuna Buna Dokunduk” ve yarısını yazdığım “Beyoğlu-Beyoğlu” isimli oyunlarım da oynandı Devekuşu’nda.
Devekuşu Kabare Tiyatrosu, salt güldürme amaçlı, seyirciyi komik, yüzeysel esprilerle gıdıklayan, bugün örneğine çok rastladığımız sululuk tiyatrolarından değildi.
Devekuşu, eleştirel mizahın işlevini yerine getiren, siyasi esprilerin uçuştuğu, yanlışları sergileyen bir tiyatroydu. Hala özlemini çekiyorum.