“Pek sayın ve sayın olmayan seyirciler, hepiniz Gibi Müzikaline hoş geldiniz.
Şimdi derin bir nefes alınız ve koltuklarınıza yaslanınız.
Ruhunuzu bu anın büyüsüne kaptırınız.
Ruhunuzu bu anın büyüsüne kaptırdıktan sonra bedeninizi özgür bırakınız.
Bedeninizi özgür bırakınız ki doya doya dans edesiniz.
Lütfen anda kalınız.
Biz Bize Kabaresi gururla sunar.”
…
Bakmak sana, güneşi ilk kez görür gibi
Dokunmak sana sevgilim, serin tatlı sularda yüzmek gibi
Dudaklarını öpmek, saçlarını sevmek ve tabii boynunun kokusunu içime çekmek
Bu dünyaya barışı getirir gibi
Sınırları olmayan dünya topraklarında gezmek gibi
Toprağa yalınayak basmak, sana sarılmak
Zeytin ağaçlarının serinliğinde uzanmak, ellerini sıkıca tutmak
Ihlamur kokusu boynundan bir yudum almak
Bu dünyaya ilk kez gelir gibi sevgilim
Ve tabii seni de ilk kez sever gibi
Arkanda dağları, yolları bırakıp
Yeni bir şehre ilk kez gelir gibi
Yabancısı olduğun bu şehri memleketin beller gibi
Tertemiz havasını, berrak sularını, meyvelerini ve sebzelerini vücudunda hisseder gibi
Seni sevmek sevgilim, seni sevmek…
Yaşamak gibi
Nefes almak
Gökyüzüne dokunmak
Güneşe uzanmak
Suya sarılmak
Ve tabii aşık olur gibi
Hatta bütün bunlardan doyumsuz keyif alır gibi
Aynı tiyatro gibi