AYLAK DERGİ

ORTAOYUNCULAR

ORTAOYUNCULAR VE YENİDEN ‘ŞAHLARI DA VURURLAR’

SES-1885 ORTAOYUNCULAR; 11 Kasım 2022 Cuma akşamı, Işıl Kasapoğlu’nun küratörlüğünde gerçekleşen 26. İstanbul Tiyatro Festivali’nde ‘ŞAHLARI DA VURURLAR’ oyunuyla kapalı gişe olarak prömiyer yaptı. Oyuna hem Ortaoyuncular’ın kendi seyircisinin hem de festival seyircisinin ilgisi büyüktü.

Usta’nın ardından yeniden ‘perde’ demek için ‘Şahları Da Vururlar’ oyununu seçmek, Ortaoyuncular’a teşekkür edilesi bir karar olmuş. Çünkü, bugünün seyircisinin bu oyuna önemli derecede ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunun nedenlerine değinmeden önce, oyunun tarihçesine yeniden bir göz atalım isterim…

Ferhan Şensoy, bu oyunu 1979 yılında yazıyor. O yıllarda İran, yeni bir dönemecin eşiğinde! Kalabalıklar sokaklara dökülmüş durumda. Şah Rıza’nın baskı rejimine karşı ses çıkarmaya, hak aramaya çalışan halk karşılığını ölüm ve şiddet olarak alıyor. Ekonomi iyice çökmüş, yolsuzluklar artmış ve özgürlükler; ülkenin yanlış politikaları karşısında alınmış bir önlem olarak kısıtlanmış durumda. Bir yanda Şah Rıza diğer yanda onun muhalifi olan Ayetullah Humeyni…

Ferhan Şensoy, oyunun sonunu yazmak için olayların seyrini izliyor ve Şah Rıza’nın devrilip, yerine Humeyni’nin geçmesiyle artık finalini de yazıp, tamamlıyor oyununu.

Oyun ilk defa 18 Mart 1980 günü Yapı Endüstri Merkezi’nde oynanıyor. Seyircinin ilgisini çeken oyun daha sonra Küçük Sahne’ye taşınıyor ve orada yıllarca sahneleniyor. Ne mutlu bugünün seyircileri olan bizlere ki, kırk yıl önce kaleme alınan ve hala güncelliğini koruyan ve hatta dünya üzerindeki bu düzen değişmedikçe de koruyacağa benzeyen bu oyunu izleme şansına sahip olduk. Bugünün seyircisinin bu oyunu izlmeye ihtiycanının olduğunu söylemiştim! Neden? Çünkü, son yıllarda bizim ülkemizde de ‘Türkiye İran Olmasın!’ sesleri yükseliyor. Benzer şeylere bizler de maruz kalıyor, aynılarını yaşıyor, zaman zaman korkuya hatta umutsuzluğa bile kapılıyoruz.

Bugün İran halkı, Humeyni’nin baskı rejimine karşı ayaklanmış durumda. İnsanlar yine sokaklarda haklarını arıyor. Dünyanın gözü İran’a çevrili, ‘Ne Oluyor?’ , ‘Ne Olacak?’ diye merakla bakıyor. ‘ŞAHLARI DA VURURLAR’ oyunu İran’ın dününe, bugününe hem de aslında Türkiye’de olmakta olanlara ayna tutuyor ve Ortaoyuncular ailesi bu oyunla ustasından devraldığı mirası yaşatma sözünü böylece tutmuş oluyor.

Oyunun eski kadrosundan başta yazarı, yönetmeni, yapımcısıi bestecisi ve oyuncusu olan Ferhan Şensoy ve diğer iki büyük usta oyuncu Levent Ünsal ve Rasim Öztekin artık aramızda değiller. Perdeyi onlarsız açıyor olmak, hem seyirciye hem de  Ortaoyuncular ailesine bir dolu duyguyu aynı anda yaşattı. Onlara duyulan özlem, bunca yıl tiyatroya kattıkları emeklerden dolayı minnet ve yeniden ayağa kalkıp, yaratmanın vermiş olduğu gurur… Bu maneviyatla oyunun vermiş olduğu mesaj birleşince seyirci koltuğunda tüyleriniz diken diken oluyor. Sahneden seyirciye, seyirciden sahneye müthiş bir duygu ve enerji akımı vardı.

Oyunun oyuncu kadrosunda Ortaoyuncular ekolünün dışında bir ismin yer almaması beni ayrıca mutlu etti. Ortaoyuncular’da yıllarca sahneye çıkan, Celal Belgil, Özkan Aksu, Elif Durdu Şensoy, Serap Günaydın ve Erkan Üçüncü’nün yanı sıra Nöbetçi Tiyatro Okulu’nda bizzat ustadan eğitim alan Sefa Tantoğlu, İlksen Ötke, Orkun Akyıldız yer alıyor ve ortaya karakterini özümsemiş, harika oyunculuklar çıkıyor. Dünün çıraklarının  bugünün ustaları olarak sahnede var olmaları, Ortaoyuncuların oyuncu yetiştirme konusundaki başarısını ve yıllarca da ayakta kalmaya devam edeceğini kanıtlıyor. Eski ve yeni oyuncuların her biri oynadığı rolle seyirciye kendini hayran bırakırken, yıllarca Ferhan Şensoy’un oynamış  olduğu Ömer Hayyam karakterini Sefa Tantoğlu üstleniyor. Bu zorlu görevin hakkını veren Tantoğlu; sazıyla, sözüyle, sahne duruşuyla ustasının izinden gittiğini belli ediyor ve başarılı bir oyuncu olarak geleceğe umut veriyor.

Müzikleriyle sahneyi coşturan, oyuna renk katan Nejat Yavaşoğulları, Gökhan Şeşen, Burhan Şeşen,

Yarattığı epik ve müthiş dans yorumlarıyla Nebi Birgi,

 Ferhan Şensoy’un geleneksel ekolüyle kendi epik yorumunu harmanlayıp, oyunu ayağa kaldıran müthiş yönetmen Volkan Sarıöz,

Ortaoyuncuları ayakta tutabilmek ve seyirciyle kavuşmasını sağlayabilmek için gece gündüz tüm benliğiyle çalışan, kafa yoran ve olduran Derya ve Ferhan Şensoy,

Oyunun günümüze özgü dekor tasarımını yapan Başak Özdoğan,

Ses tasarımıyla Cem Öget,

Kukla Tasarımıyla Çağla Tulukçu,

Işık Tasarımıyla Akın Yılmaz

Dramaturji çalışmalarıyla Yavuz Pekman,

ve sahne arkasında, reji odasında ‘Şahları Da Vururlar’ oyununa emeği geçen herkes ayakta alkışlanmayı hak ediyor…

                                                                                                                                    Esra Gültekin

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.