AYLAK DERGİ

ZAMANSIZ SUSMALAR

Cılız bir gözyaşı mıyım gözünden düşen Shakespeare’in?

Öyleyse adımla seslenin bana.

Susmayın ve kim olduğumu bileyim. 

Yoksa cehennemini bekleyen bir günah olarak kalacağım.

Bana bahşedilen bu bedenin garip bir çirkinliğe bürünmesinden mi ibaretim?

… 

Sen varlığımı unutturacak kadar güzelsin bütün suç benim. 

Zamansız susmanın çığlığına birkaç adım kaldı.

Yoksa bağıracağım ağzımı sessizleştiren ruhlara.

… 

Soytarısı bensem bile bütün figüranların

Saklama kim olduğumu, haykır yüzüme! 

Yoksa bütün bilim kurgu filmlerinin sonuna kenetlenmiş aktris isimlerine döneceğim.

Bir şafak vakti anlat bana kim olduğumu. 

“Gerçek değilsin!” diye bağırıyorlar yüzüme.

Başıma bela oluyorsun akşamları. 

… 

Yoksa bir ağacın gölgesinde güneşi görmeden büyüyen bir çiçek dalı olarak kalacağım.

Kargaların ve baykuşların aceleci gölgeleri parçalayacak kirpiklerimi. 

Bil ki tüm bu olanlar sustuklarının yüzündendir. 

… 

Şeffaf bir kan nehri süzülüyor ağzımdan. 

Yalın ayak çingeneler koşturuyor boğazımda. 

Tükürsem ya şimdi küfür kıyamet… 

Adımı ağlasam ya bütün galakside. 

Yıldızlar ve bütün gezegenler şahidim olsa varlığıma. 

Ne garip rüya olurdu ya da ne garip kabus… 

Kavgadan yeni çıkmış cılız bir çocuk kalıyor geriye benden. 

Gerçek değil bütün bu olanlar tıpkı benim gibi. 

….. 

Adımı bahşet bana ve duyulsun büyüsü sesinin. 

Yoksa cehennemini kovan bir günah olarak kalacağım. 

… 

Sen kabusumun en dayanılmaz esiri…

Uyanamıyorum ne olur uyandır beni.

….

Abone Ol

Yeni sayılarımızdan haberdar olmak için
ücretsiz abone olabilirsiniz.