1. Tiyatro, Münir Özkul için neyi ifade eder?
Tiyatro, Münir Özkul için insanı ve yaşamı ifade eder.
2. Tiyatro dalında örnek aldığı bunun yanında oyunculuğunu çok sevdiği isimler kimlerdir?
Tiyatro dalında örnek aldığı isimlerin başında, MUHSİN ERTUĞRUL gelir. “Tiyatronun ne demek olduğunu ondan öğrendim.” derdi. BAKIRKÖY HALKEVİ HOCALARI ve özellikle SADIK ŞENDİL çok sevdiği ve örnek aldığı kişilerdi. Hangi oyuncuları beğendiği konusunda ketumdu fakat Adile Naşit’i beğendiğini biliyorum. Adile Naşit’in babası, Naşit Bey’e de büyük saygısı ve hayranlığı vardı.
3. Tiyatro kariyerinde Münir Özkul’u zorlayan bir durum oldu mu zorluklar karşısında nasıl bir tutum takınırdı?
Tiyatro kariyerinde, Münir Özkul’u zorlayan pek çok durumlar olmuş. Zorluklar karşısında da gardını almış. 1960’lı yıllarda oynadığı oyunun aynısını başka bir tiyatro oynamaya çalışmış. Bununla baş etmek, onu epeyce yormuş. 12 Eylül 1980’de askerî idare, her şeyi denetlemeye başlamıştı. Münir Özkul da Harbiye Şehir Tiyatrosu’nda Sadık Şendil’in yazdığı, “KANLI NİGÂR” oyununun provalarındaydı. Bir subay gelip oyunun provalarını denetlemek istemiş. Münir, böyle bir denetlemeyi kabul etmeyip istifasını verdi. O zamanlar, Vasfi Rıza Zobu, Şehir Tiyatroları’nın başındaydı ve Münir’in istifasını kabul etmedi. Bunun üzerine Münir de içki içmeye başladı ve soluğu, Bakırköy Hastahanesi alkol tedavi bölümüne yatarak aldı. Ben de Münir’in istifa dilekçesini, şehir tiyatrosuna götürüp Vasfi Rıza Zobu’ya verdim. Vasfi Rıza Bey, istifayı onaylayıp; “Münir yine kaçmanın bir yolunu buldu mu?” dedi gülerek!
4. Münir Özkul, tiyatro mu yoksa sinemaya mı daha yakındı, kendisini net ifade ettiğini düşündüğü dal hangisidir?
Münir Özkul, on beş yaşında, tiyatro ile tanışmış ve çok sevmiş. Öncelikle bir tiyatro adamı… Sinemayı da sevmiş. Ve bazı filmlerle de star olmuş, sevilmiş. Hâttâ şimdiki gençler, onu filmleri ile tanıyabiliyor ancak.
5. Münir Özkul’un çok güçlü bir oyunculuğu var. Hal böyleyken zorlandığı bir karakter var mıydı?
Münir’in zorlandığı bir karakter olmadı.
6. Peki, sevdiği film neydi ve oynamak istediği bir rol oldu mu?
Charlie Chaplin’in “LİMELİGHT” SAHNE IŞIKLARI filmini çok sever ve bu rolü oynamak isterdi.
7. Münir Özkul, devletin tiyatro ve sinema üzerindeki etkisinden bahseder miydi?
Zaten Türkiye’de sansür çok fazla olduğu için senaristler, rejisörler ve oyuncular, istediklerini hep kısıtlı yapmışlardır. O zamanlar sinemada sansür daha da yoğundu. Devletin iyi bir sanat politikası olmadığını, yeterince sanata önem verilmediğini, çok iyi bilenlerdendi. Telif yasası çıkmadı henüz!
8. Münir Özkul’un Haldun Taner ile birlikte “Bizim Tiyatro” yu kurduğunu biliyoruz. Bizlere, kaliteli iki tiyatrocunun ilişkisinden biraz bahseder misiniz?
Münir Özkul ve Haldun Taner’in birlikte kurduğu “BİZİM TİYATRO” “SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI” tiyatrosu ile başlamış. Haldun Taner, Münir’in oyununu çok beğenmiş ve “Fasulyaciyan mezarından kalkıp gelse, bu kişi beni, benden daha iyi oynamış derdi,” demiş.
Haldun Taner ile de çok iyi dostlukları vardı. “SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI” piyesini, Münir Özkul için yazmış. Piyesin yazılımı sırasında da sıkça bir araya gelip fikir alış verişi yapmışlar.
9. İyi bir oyuncu tanımı yapsa ne söylerdi, oyunculuğa bakış açısı nasıldı?
İyi bir oyuncu tanımını, Münir Özkul’un çok sevdiği bir tanımlama ile bitireyim.
İNSANIN KENDİNİ ROLÜNE VEREBİLMESİ, O ROLÜ KENDİ İÇİNDE, KENDİNİ O ROLÜN İÇİNDE HİSSEDEBİLME HÂTTÂ O ROLÜN, O KALIBIN İÇİNDE KENDİNİ KAYBEDEBİLME GÜCÜNE BAĞLIDIR. BU GÜCÜ NE KADAR ÇOK VE KUVVETLİ OLURSA BU KALIP, O KADAR RUH KAZANIR. BU YAPAY YARATIŞ, GERÇEĞE YAKLAŞTIĞI ÖLÇÜLERDE, ROL GARİP BİR SEVİMLİLİK KAZANIR SEYREDEN İÇİN… SÖYLENEN HER LÂF, ARTIK O TİPİN LÂFIDIR. GERÇEK VE SEVİMLİ…
İyi bir oyuncunun sözleri anlaşılır olmalı, derdi. Zamanlamayı bilmesini de çok önemserdi. Timing🙂Diksiyona, tonlamaya, vücut diline çok önem verirdi.
Son olarak Münir gibi bir ustayla olmak ve onun bilgeliğine şahitlik etmek çok kıymetli bir kazanım benim için.
SÖYLEŞİ: ÖZDEN ATASAGUN ÇELİK